Pakistan’daki Budist Tapınağında 2.000 Yıllık Sikkeler Keşfedildi
Araştırmacılar, en az 2.000 yıllık sikkelerin, çok daha eski kalıntıların ortasında kurulmuş bir Budist tapınağına gizlenmiş olduğunu düşünüyor.
Pakistan’daki arkeologlar, çok daha eski bir yer olan Mohenjo-Daro’da inşa edilen bir Budist tapınağının kalıntılarından, 2.000 yıldan daha eski olduğu düşünülen son derece nadir bir bakır para yığını ortaya çıkardılar.
Sikkeler ve Stupa olarak bilinen tapınağın, bölgeyi MÖ 2. yüzyıldan MS 3. yüzyıla kadar yöneten ve Greko-Baktriya krallığını işgal eden, çoğunlukla Budist bir yönetim olan Kush Krallığı’nın zamanına ait olduğu düşünülüyor.
Tapınak, şu anda güneydoğu Pakistan’da bulunan Mohenjo-Daro’daki, MÖ 2.600 yıllarına tarihlenen ve dünyanın en eski uygarlıklarından biri olan eski İndus Vadisi veya Harappa uygarlığına ait olan geniş alana yayılmış kalıntıların arasında yer alıyor.
Arkeolog ve rehber Şeyh Javed Ali Sindhi, “Stupa, Mohenjo-Daro’nun yıkılmasından yaklaşık 1.600 yıl sonra kalıntılarının üzerine inşa edilmiş.” diyor.
Sindhi, Kasım ayının başlarında Mohenjo-Daro’da bir duvar çöktüğünde bölgede yapılan kurtarma kazısı sırasında sikke istifini ortaya çıkaran ekibin bir parçasıydı. Çalışma, Mohenjo Daro kazı alanının arkeoloji direktörü Syed Shakir Shah tarafından yönetildi.
Sindhi, sikkelerin bir arkeolojik laboratuvarda dikkatle temizleneceğini söylüyor.
Kush paraları
Yeni keşfedilen sikkeler, bakır havaya maruz kaldığında paslandığı için yeşil renkte. Yüzyıllar boyu süren korozyon da madeni paraları yaklaşık 5,5 kilogram ağırlığında tek bir parça haline getirdi.
Ancak birkaç sikke bu tek parçadan ayrı halde bulundu. Sindhi, birleşmiş istifin muhtemelen 1.000 ila 1.500 arasında sikkeden oluştuğunu söylüyor.
Birleşmiş istifin en dışındaki paralardan bazıları bir figürü tasvir ediyor; araştırmacılar bunun muhtemelen bir Kush kralının tasviri olduğunu düşünüyor.
Söz konusu sikkeler, İngiliz arkeolog Ernest MacKay’in burada 1.000’den fazla bakır sikkeyi ortaya çıkardığı 1931 yılından bu yana stupa kalıntılarında ortaya çıkarılan ilk eserler olma özelliğini taşıyor. 1920’lerde stupada başka paralar da keşfedilmişti.
Bu daha önceki keşifler, bir tarafta ayakta duran bir figürün benzer tasvirlerini içerirken, diğer tarafta bazen Hindu tanrısı Şiva’yı (Budizm, Hindu inançlarından türedi) ve diğer sembolleri tasvir ediyor.