Amazon, Kolomb Öncesi 10.000’den Fazla Yapıyı Saklıyor Olabilir
Arkeologlar, bir hava araştırması ve modelleme çalışmasına dayanarak, Amazon’daki toprak yapıların en az yüzde 90’ının tespit edilemediğini keşfetti.
Yeni araştırmaya göre, 10.000’den fazla keşfedilmemiş Kolomb öncesi yapı (23.000 kadar olabilir) muhtemelen Güney Amerika’daki Amazon yağmur ormanlarının yoğun bitki örtüsünün altında gizli.
Amazon, Brezilya, Bolivya, Peru, Ekvador, Kolombiya, Venezüella, Guyana ve Surinam’da yaklaşık 5,5 milyon kilometrekarelik devasa bir alanı kaplıyor. Yerli toplumlar 12.000 yıldan fazla bir süredir geniş yağmur ormanlarında yaşıyor. Ancak arkeologlar şimdiye kadar kalıcı yerleşim yerlerinin, tören alanlarının ve altyapılarının yalnızca küçük bir kısmını ortaya çıkarabildi.
Şimdi ise Science dergisinde yayımlanan yeni bir makalede araştırmacılar, bu alanların yaklaşık yüzde 90’ının henüz bulunamadığını söylüyor.
Araştırmacılar, beş yıllık bir hava araştırmasında, Amazon’un yaklaşık 5.000 kilometrekarelik bir alanını, manzaranın son derece ayrıntılı, üç boyutlu görüntülerini üretebilen bir uzaktan algılama teknolojisi olan lidar kullanarak inceledi.
Arazide kasıtlı olarak oluşturulmuş yükseklik değişiklikleri olan, daha önce bilinmeyen 24 Kolomb öncesi toprak yapıyı ortaya çıkardılar. Makaleye göre kuyular, göletler, halka hendekler veya jeoglifler içerebilen bu alanlar törensel, sosyal veya savunma amaçlı kullanılmış olabilir.
İncelenen alan tüm Amazon’un yalnızca yüzde 0,08’ini temsil ediyor. Ekip, yeni buluntulara ve daha önce keşfedilen 937 toprak yapıya dayanarak, yağmur ormanlarında hâlâ kaç alanın gizlenmiş olabileceğini tahmin etmek için bir bilgisayar modeli geliştirdi.
Model sadece toprak yapılar için gerekli arazi özelliklerini dikkate almakla kalmadı, aynı zamanda belirli bir bölgede insanların hayatta kalmasını sağlayacak faktörleri de hesaba kattı. Bunlar arasında en yakın su kaynağına olan mesafe, yağış miktarı, sıcaklık ve toprak yapısı da yer alıyordu.
Bu faktörlere dayanarak model, 10.272 ile 23.648 arasında toprak yapının keşfedilmeden kaldığını ve bunların büyük çoğunluğunun yağmur ormanlarının güneybatı bölgesinde yer aldığını öne sürüyor.
Lidar’ın Amazon’un yoğun ağaçlarının arasından aşağıdaki yüzeyi “görme” yeteneği olmasaydı bu tahminler mümkün olmazdı. Geçmişte araştırmacılar Amazon’daki toprak yapıları yüksek çözünürlüklü uydu verilerini kullanarak tespit ediyordu ancak bu yalnızca ağaçların temizlendiği alanlarda işe yarayabiliyordu. Lidar ile artık altında ne olduğunu bilmek için ormanı kesmeye gerek yok.
Keşfedilmemiş arkeolojik alanlara ilişkin yeni tahmin, Amazon’da gelecekteki saha çalışmalarının yolunu açıyor. Ancak bu aynı zamanda bölgede yerlilerin toprak haklarına ilişkin süregelen tartışmaları da etkileyebilir.
Araştırmacılar makalede, kazıların ve diğer arkeolojik alanların, yerlilerin atalarının iskanının, yaşam tarzının ve ormanla olan ilişkilerinin somut bir kanıtı olduğunu yazıyor.